İlgili Sonuçlar

• yol (n.)
  مسار
  daha fazlası ...
• koşu (n.)
  مسار
  daha fazlası ...
• ray (n.)
  مسار
  daha fazlası ...
• kanal (n.)
  مسار
  daha fazlası ...
• iz (n.)
  مسار
  daha fazlası ...
• gidişat (n.)
  مسار
  daha fazlası ...
• biyografi (n.)
  مسار حياة
  daha fazlası ...
• azmak
  تَجاوُز الْحدّ
  daha fazlası ...
• ileri gitmek
  تَجَاوُزُ الْحَدّ
  daha fazlası ...
• ziyade (n.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• aşmak (v.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• fazlalık (n.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• ifrat (n.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• aşırılık (n.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• pataklamak (v.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• çırpmak (v.)
  تجاوز
  daha fazlası ...
• taşkınlık
  تَجَاوُز
  daha fazlası ...
• Allah'ın koyduğu sınırları aştı
  تجاوز حدود الله
  daha fazlası ...

örneklerde

• Nero'nun gemisi warp ile dâhi yetişemeyeceğimiz kadar uzaklaşmış olmalı.
  يجب على سفينة (نيرو) أن تنحدر عن المسار كيّ نستطيع تجاوزها
• Yaklaşıyoruz. Pekala, sağ müsait. Hareket etmek için acele etmene gerek yok.
  حسناً لا أحد في المسار الأيمن الوقت ممتاز للتجاوز إلى اليمين
• Pekala, baba. Burası iyi. Benim tarafım müsait, baba.
  حسناً لا أحد في المسار الأيمن الوقت ممتاز للتجاوز إلى اليمين